Ocak ayında, o ve diğer iki İngiliz vatandaşı, Taliban'ın İstihbarat Genel Müdürlüğü (GDI) tarafından gözaltına alındı. 11 Mart'ta Routledge, iki ay tutuklu kaldıktan sonra iki Polonya vatandaşıyla birlikte resmen tutuklandı. Tutukluluk süresi boyunca yaşadıklarını arkadaşına anlattı.

Ben Lord Miles'ın arkadaşı gelişmeleri şu sözlerle anlattı:

Lord Miles, 4 aydır Taliban gözetiminde.

Kendisine çok iyi davranılıyor, birkaç hizmetçisi var, dizüstü bilgisayarında bir sürü film var, pikniğe gidiyor ve Taliban kabine başkanıyla çay içiyor.

Afganistan'ı hala seviyor. Ve Tatildeymiş gibi konuşuyor.

Güneşleniyor, TF2 oynuyor, 2. kitabını yazıyor, T.E Lawrence okuyor, egzersiz yapıyor, çikolata ve kek yiyor vs.

Birlikte olduğu Taliban'la arkadaş olmuş, bazı düğünlere davet edildiğini söylüyor.

Onu bir iki ay içinde göreceğimize inanıyoruz.

Duyduğumuz kadarıyla eğleniyor ve Taliban çok nazik ve adil.

Lord Miles eve döndüğünde anlatacak mükemmel, olumlu hikayeleri olacak, "Yıllardır bu kadar rahat olmamıştım, her şeyden uzaklaşmak çok güzel" diyor.

Şimdiden sonraki birkaç seyahatini planlıyor, biz de artık saçmalamayı bırakacağından endişe ediyorduk. Ama o gayet makul bir tavır sergiledi ve Afganistan'a gittiği için onu yeren kimselere: 

"kimsenin adını duymadığı beyni yıkanmış bazı gazeteciler hep benim düşüşüm için dua ediyorlar, daha yeni başlıyorum. Korkaklar görecek" dedi.

Ayrıca bir sonraki Afganistan seyahatinde Afgan Wakhan'ı Çin sınırına kadar yürümeyi planladığını ve bunu 1947'den bu yana kimsenin yapmadığını ifade etti.

Miles ile ilk temas kurduğumuzda "iyi misin" diye sorduk ve o da "her şeyden uzaklaşmak çok güzel" diye cevap verdi.

Son olarak, Lord Miles takipçilerini seviyor ve herkese hikayelerini anlatmak için geri dönmek için sabırsızlanıyor!

Miles'ın bu tweetlerden haberi yok ama dünyaya onun iyi olduğunu ve İngiliz maceracı ruhunu sürdürdüğünü söylemekten kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Beyaz Minare