Bekin, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye 12 bin tonun üzerinde bomba yağdırdığını, bu rakamın Japonya'nın Hiroşima kentine atılan nükleer bombaya eşdeğer olduğunu söyledi.

İsrail'in 17 günlük bombardımanında 2 bin 704 çocuğun yaşamını yitirdiğini; bu vahşetin meşru müdafaa hakkı olarak gösterilmeye çalışılmasının tek kelimeyle "vahşete meşruluk kazandırmaktan" öteye gidemeyeceğinin altını çizen Bekin, İsrail'in vahşetini dünyaya duyurmak için çalışan basın mensupları ve ailelerinin de hedefe aldığını dile getirdi.

Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye ile telefonda görüştü Dışişleri Bakanı Fidan, Hamas Siyasi Büro Başkanı Haniye ile telefonda görüştü

İşgalci İsrail güçlerinin en son Al-Jazeera muhabiri Vail el-Dahduh'un ailesinin kaldığı binayı hedef aldığını hatırlatan Bekin, Dahduh'un eşi, oğlu ve kızının şehit edilmesinin vahşetin boyutunu ortaya koyduğunu söyledi. Bekin, şunları kaydetti:

"Siyonist İsrail'in gazetecileri ve ailelerini hedef alması, işlediği insanlık suçlarını dünyaya duyuran muhabirleri susturma ve cezalandırma amacına yöneliktir. 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarda hayatını kaybeden gazeteci sayısının 21'e yükselmesi siyonist İsrail'in insancıl hukuk ihlalinin vahim durumunu ortaya koymaktadır. İslam dünyasının artık basiretli hareket etmesi ve yaptırımları bir an önce ortaya koyması kaçınılmazdır. Başta Türkiye olmak üzere son dönemlerde atılan güçlü adımların artık fiiliyata döneceğine olan inancımızı koruyoruz."