Şirzad, hiçbir korku belirtisi göstermeden akreplerini eline alıyor ve vücudunun her tarafında gezdiriyor. Bunu yaparken de herhangi bir önleme gerek duymuyor. 1974'ten bu yana akrep yetiştiren Şirzad, onlara o kadar alışık ki binlerce akrebin olduğu odada günlerce yaşayabiliyor, hatta uyuyabiliyor. Şirzad, 3 yaşındaki kızı Akre'yi de akreplere alıştırmış durumda. Küçük kız da aynen babası gibi akreplerden korkmuyor. Baba Şirzad, yüzüne akrep bırakarak kızının korkmadığını ve akreplerin sokmadığını gösteriyor. Şu ana kadar 12 kitap yazdı Epilepsi ve vitiligo uzmanı Şirzad, Afganistan'da akrep yetiştiriciliğini kendisinin başlattığını söylüyor. Yılların getirdiği mesleki birikimi sayesinde Şirzad, Afganistan'da akrep zehri ve çeşitli bitkilerle yaptığı ilaçlar sayesinde geliştirdiği tedavi yöntemleriyle tanınıyor. Pervan vilayetinde yaşayan Şirzad, bu özellikleriyle zaman zaman ulusal ve uluslararası basında da yer alıyor. Tıp ve farmakoloji eğitimini İran'da tamamlayan Şirzad, şu an kadar alanında 12 kitap yazdığını ve birçok ulusal ve uluslararası tıp konferansına katıldığını söyledi. Kariyeri boyunca kendisini defalarca akrep ısırdığını ancak zamanla bağışıklık kazandığını belirten Şirzad, şunları kaydetti: "Akrep yetiştirmeye başladığım 1974'ten bu yana 250'den fazla akrep sokması yaşadım. Zehir karşısında bağışıklık kazandım. Bir dünya rekoru da kırdım. Tayland'dan bir kişi 4 bin akreple bir ay kaldı ve yanlarında uyudu. Ben ise 6 bin 500 akreple 33 gün kaldım ve yanlarında uyudum. Onun rekorunu kırdım." Binlerce akrebi bulunuyor Şirzad, Pervan vilayetindeki tesisinin büyükçe bir bölümünü akreplere ayırmış durumda. Bu hayvanların doğal yaşama uygun 300 metrekare alanda 50 bine yakın akrep bulunuyor. Şirzad, modern tesislerde uygulanan akrebi plastik içinde saklama tekniğini de özellikle kullanmıyor. Taş, toprak ve çakıllardan oluşturduğu alanın akreplere doğal ortama yakın bir çevre sağladığını ve böylece daha verimli hale geldiklerini dile getiriyor. Oluşturduğu alanın ısını da ayarlayan Şirzad, kışın bu alanı soba ile ısıttığını, yazın ise ortamı serin tuttuğunu söyledi. Doktor Şirzad aynı yerdeki ofisinde hasta da kabul ediyor. 320 akrepten 1 gram zehir Akrepler şu anda 6 aylık kış uykusunda. Alanda, binlerce akrebin uyur ya da az hareketli vaziyette olduğu görülüyor. Kış uykusu bittiğinde ise akrepler kurtçuk ve çeşitli haşeratla besleniyor, güçleniyor, ardından ürüyor ve yeniden zehir vermeye hazır hale geliyor. Zehir toplama dönemlerinde kurulan sistemle her bir akrebe 9 voltluk elektrik veriliyor ve bunun sonucunda hayvanların zehrini bir kaba boşaltması sağlanıyor. Yaklaşık 320 akrepten 1 gram zehir elde ediliyor. Şirzad, akrep yetiştiriciliğinin kolay olmadığını, ortamı ısıtmanın ve hayvanları beslemenin çok hassas bir şekilde yapılması gerektiğini ifade ediyor. Ancak buna rağmen binlerce akrep ölebiliyor. Bu nedenle, insanlar doğadan akrep toplayıp Şirzad'a 2-3 dolar karşılığında satıyor. Böylece tesiste akrep popülasyonu sabit kalıyor. Siyah akrep 600 dolar Siyah akrep gibi bazı türlerin boy ve ağırlığına göre daha pahalı olduğunu ifade eden Şirzad, "Elimdeki en değerli akrep yaklaşık 600 dolar. Çünkü bu gibi siyah akreplerin zehri yüksek kalitede." diye konuştu. Şu ana kadar kayınpederi de dahil olmak üzere on binlerce hastaya hizmet verdiğini aktaran Şirzad, "Akrep zehrinin her bir damlası insan bedeni için panzehir üretiyor ve damarlardaki tıkanıklığı açıyor. 6 ay bunlardan iyi verim alabiliyoruz. 6 ay da tamamen uykudalar. Şu anda çok yavaş bir şekilde hareket ediyorlar." dedi. Yılda 120 gram zehir elde ediyor Şirzad, bir akrebin 36 akrep dünyaya getirdiğini, yılda 2 defa zehir topladığını ve bunlardan da yılda toplamda 120 gram zehir elde ettiğini söyledi. Zehirleri çeşitli bitkilerle karıştırarak epilepsi tedavisi için 2, vitiligo tedavisi için de 5 ilaç geliştirdiğini kaydeden Şirzad, ürünlerine birçok ülkeden talep geldiğini söyledi. Şirzad, akreplerle tedavi yöntemi hakkında şunları söyledi: "Zehir satmıyoruz. Çünkü 39 bin hastam var. Elde ettiğimiz (yılda) 120 gram zehri kendi ilaçlarım için kullanıyorum, farklı ülkelerdeki ihtiyaca cevap verebileyim diye. Amerika, Kanada, Avrupa, Tacikistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan'dan hastalarım var. Zehirden kremler yapıyoruz. Kendim yapıyorum." Şehrine yatırım yapıyor Kazandığı parayla yaşadığı bölgeye cami, düğün salonu, medrese gibi ibadethane ve sosyal tesis kazandırdığını aktaran Şirzad, buralarda insanların ücretsiz hizmet aldığını söyledi. Şirzad, "Hastalarımdan kazandığım parayla şehrimi yenilemek istiyorum. 43 yıldır savaştaydık. Birbirimize destek olursak ülkemizi Dubai yapabiliriz." diye konuştu.