Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk, Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle düzenlediği basın toplantısında Gazze'deki insani durumun görünmeyen ancak yıkıcı bir boyutuna dikkat çekti. Türk, Gazze sakinlerinin yaşadığı kolektif psikolojik çöküşü, "tasavvur edilebilecek en tehlikeli ruh sağlığı krizi" olarak tanımladı. Bölgenin hala bir "acı, kayıp ve korku yeri" olmaya devam ettiğini belirten Yüksek Komiser, nüfusun büyük çoğunluğunun, özellikle de çocukların şiddetli travmalarla mücadele ettiğini vurguladı.
Volker Türk, İsrail'in Gazze'ye yönelik devam eden saldırılarını bir kez daha sert bir dille kınadı. Özellikle "Sarı Hat" olarak adlandırılan bölgeye yaklaşan bireylerin, sivil yerleşim binalarının, yerinden edilenlerin sığındığı çadırların ve barınakların hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu saldırıların, sivil halk üzerindeki korku iklimini beslediği ifade edildi.
"BMGK kararı nettir, sınırlara değil toprağa saygı gerekir"
Konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 2025 yılında aldığı 2803 sayılı karara atıfta bulunan Türk, uluslararası hukukun pozisyonunu netleştirdi. Kararın "herhangi bir sınırı veya hattı tanımadığını", aksine bütünüyle saygı duyulması gereken bir toprak parçasını esas aldığını vurgulayan Türk, Konsey'in 17 Kasım'da kabul ettiği kapsamlı barış planı desteğine işaret etti. Yüksek Komiser, çatışmanın tüm taraflarını derhal ateşkes kurallarına uymaya ve barış planının bir sonraki aşamasına sorunsuz geçişi garanti etmeye çağırdı. 7 Ekim 2023'ten bu yana süren ve uluslararası destekle yürütülen saldırılarda 241 binden fazla Filistinli hayatını kaybederken veya yaralanırken, 11 binden fazla kişinin hala kayıp olduğu bildiriliyor.




