Gazze İnsan Hakları Merkezi, Gazze Şeridi'nin güneydoğusunda, İsrail işgali altındaki bölgede konuşlanmış silahlı bir milis gücünün gerçekleştirdiği vahim yargısız infaz olayını şiddetle kınadı. Merkez, Montaser Abu Samak ve Mujahid Abu Savsain adlı iki Filistinli vatandaşın infaz edildiğini ve milisin bu eylemi "devrimci hüküm" olarak ilan ettiğini belirtti.
Merkezin Pazartesi günkü açıklamasında, milisin liderinin, kurbanların kanlı fotoğraflarını sosyal medyada herhangi bir tutuklama veya muamele bilgisi vermeksizin yayınlaması, olayın niteliğini ortaya koydu ve bu tür infazları korku salma ve kutuplaştırma niyetiyle "kutlama" şeklinde sunma çabasına işaret etti.
Uluslararası hukukun ihlali ve savaş suçu
Gazze İnsan Hakları Merkezi, yaşananları uluslararası insancıl hukukun tüm standartlarına göre hukuk dışı bir cinayet olarak değerlendirdi ve bu eylemin hiçbir yasal gerekçe veya hukuki tanım altına alınamayacağını vurguladı.
Merkez, bu milisin tamamen İsrail işgal güçlerinin kontrolü ve doğrudan koruması altındaki bir alanda faaliyet gösterdiğini ve daha önce İsrail lehine cinayet, soygun ve adam kaçırma dahil olmak üzere saha görevlerine karıştığını belirtti. Bu durum, milisi fiilen işgal sisteminin bir parçası haline getirerek hukuki sorumluluğu tamamen İsrail'e yüklüyor.
Merkeze göre, bu infaz, Cenevre Sözleşmeleri'nin yargısız infazı yasaklayan Ortak 3. Maddesi'nin açık bir ihlalini teşkil etmekte ve savaş suçu kapsamına girmektedir.
Uluslararası soruşturma çağrısı
Gazze İnsan Hakları Merkezi, uluslararası toplumu bu suçla ve milislerin işlediği diğer tüm suçlarla ilgili derhal ve bağımsız bir uluslararası soruşturma başlatmaya çağırdı. Ayrıca, başta doğrudan sorumlular ve uygulayıcılar olmak üzere, suça karışan herkesin hesap vermesi talep edildi.
Merkez, uluslararası devlet ve kuruluşlara, bu silahlı oluşumların işlediği suçları durdurmak için açık adımlar atmaları ve onlara koruma veya destek sağlayan tüm tarafların üzerindeki örtüyü kaldırmaları çağrısında bulundu. Özellikle bu gruplara silah ve teçhizat transferinin durdurulması gerektiğini vurguladı.
Açıklama, bu tür milislerin işgalin koruması altında faaliyet göstermesine izin verilmesinin, cezasızlık ortamını derinleştirdiğini ve Filistinli sivillere yönelik daha fazla tasfiye operasyonunun önünü açtığını belirterek son buldu.





