Katar'ın düzenlediği ve siyaset, diplomasi ve ekonomi dünyasının önemli isimlerini bir araya getiren Doha Forumu, bu yıl sürprizler ve bölgesel dinamiklerdeki belirgin değişimlerle dikkat çekti. Middle East Eye'ın analizine göre, forumda öne çıkan beş temel nokta, bölgenin mevcut durumuna ışık tutuyor.

1. Şara'nın karizmatik çıkışı ve meşruiyet arayışı

Bir yıl önce Beşşar Esed rejiminin düşüşünün ardından Suriye lideri Ahmed Şara, forumun en çok ilgi çeken ismi oldu. CNN'den Christiane Amanpour ile gerçekleştirdiği röportaj için dolu salona giren Şara, ayakta alkışlarla ve telefonlarını kaldırarak onu görüntülemeye çalışan kalabalıkla bir rock yıldızı gibi karşılandı.

Amanpour'un kendisinin "eski bir terörist" olduğu yönündeki baskısına yanıt veren Şara, bu etiketi "siyasallaşmış" olarak reddetti. İsrail'in Gazze'deki savaşını, Esed rejimindeki Suriye'yi ve Afganistan/Irak savaşlarını işaret ederek, "İnsanlar artık gerçek teröristin kim olduğunun farkında" argümanını sundu. ABD Başkanı Donald Trump'ın kendisini Beyaz Saray ziyaretinde sıcak karşılamasının da etkisiyle, Şara'nın yanıtları büyük alkış topladı.

2. ABD'nin Suriye'ye yaklaşımında 'sömürgeci yetkilerden' uzaklaşma

ABD'nin Suriye'ye yönelik tutumundaki kayda değer değişim, Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack'ın açıklamalarıyla netleşti. Barrack, Trump yönetiminin Suriye'deki geçiş sürecine, geçmişte Irak ve Libya'da olduğu gibi "12 ay içinde Batı'nın demokrasi beklentileriyle" yaklaşmayacağını belirtti. Bu yaklaşımı, eski "sömürgeci yetkilere" benzeterek eleştirdi.

Birinci İntifada 37. yılında: Birleşik mücadele stratejisi
Birinci İntifada 37. yılında: Birleşik mücadele stratejisi
İçeriği Görüntüle

Barrack, Suriye'nin geleceğini "kendilerinin tanımlayacağını" söyleyerek, önceki ABD yönetimlerinin kullandığı siyasi reform ve sivil kültür dili yerine, Suriye'nin mevcut liderliğini öven bir dil kullandı.

3. 'Önce Amerika' politikası Doha'da sahne aldı

Forum boyunca, Trump yönetiminin bölgesel ilişkilere "Önce Amerika" (America First) perspektifiyle yaklaştığı belirgindi. Başkanın oğlu Donald Trump Jr., ABD'nin artık dünyanın tüm sorunlarını çözmesi beklenen "çek defterli, büyük aptal adam" olmayacağını savundu.

Trump Jr., Başkan'ın "pragmatik dış politikasının" bölgenin devasa enerji rezervleri göz önüne alındığında Körfez ülkelerinin ABD için "gerçek ortaklar" haline gelmesine olanak tanıyan "işlemsel bir perspektif" benimsediğini öne sürdü.

4. Körfez ülkeleri, ABD'nin güvenlik taahhütlerinin sınırlarını gördü

Ancak "Önce Amerika" politikası tüm Körfez ülkelerini memnun etmedi. Suudi Arabistanlı analist Dr. Abdulaziz Alghashian, Riyad'ın Trump'ın ikinci döneminde ABD'nin güvenlik taahhütleri konusunda "neler sunabileceğinin sınırlamalarını daha iyi anladığını" belirtti.

Alghashian, 2019'da Yemen'deki Husilerin Suudi petrol tesislerine düzenlediği insansız hava aracı saldırılarına Washington'ın yeterli yanıt vermemesini, ilişkinin "çok istikrarlı olmadığının bir sinyali" olarak değerlendirdi. Bu durumun Riyad'ı, uzun süredir rakibi olan İran ile yakınlaşma arayışına ve güvenlik bağlarını çeşitlendirmeye ittiğini söyledi.

ABD'li delegeler İbrahim Anlaşmalarının genişletilmesinden ve Gazze'nin yeniden inşası için fon sağlanmasından bahsederken, bölgesel mevkidaşları Filistin devletine giden bir yol ihtiyacını vurguladı ve İsrail'in Gazze, Suriye ve Lübnan'daki saldırılarını eleştirdi. Hem Katar hem de Suudi Arabistan, Filistin devletine giden "güvenilir bir yol" olmadan yeniden yapılanma fonu sağlamalarının beklenemeyeceğini net bir şekilde ifade etti.

5. Gazze üzerine ABD içi bölünmeler

Filistin'in siyasi geleceğine yönelik endişe yalnızca bölgeyle sınırlı kalmadı. ABD'li yorumcu Tucker Carlson, Katar Başbakanı ve Dışişleri Bakanı ile yaptığı röportajda, Gazze'nin yeniden inşası için Katar'ın fon sağlamasının istenmesini "gülünç" olarak nitelendirdi.

Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise, gençlerin savaşla ilgili "uydurma videolarla" "saf propaganda" tükettiği yönündeki önceki yorumlarını savundu. Clinton, gençlerin çatışmanın tüm "tarihini" anlamadığını söyledi. İzleyici kitlesinin Clinton'ın açıklamalarına ikna olmamış görünmesi, ABD ve bölge arasındaki Gazze konusundaki kalıcı fikir ayrılığının bir başka göstergesi oldu.

Forum, Trump yönetiminden gelen isimlerin "Önce Amerika" söylemini güçlü bir şekilde duyurmasına rağmen, bölgesel ortakların beklediği uzun vadeli güvenlik taahhütlerinin ve diplomatik ilerlemenin hala ulaşılamaz olduğunu ortaya koydu.

Daily Ummah