Türkiye'nin iç barışı ve istikrarı için başlattığı "Terörsüz Türkiye" ve terör örgütü PKK'nın silah bırakmasını hedefleyen Barış Süreci, uluslararası bir müdahale girişimiyle karşı karşıya. Filistin grubu tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sunulan bir dosya, İsrail'in, düşman olduğu ülkelerin ayrılıkçı görüşlerine destek verme stratejisi çerçevesinde, Türkiye'nin en hassas meselesi olan Kürt meselesine doğrudan müdahil olduğunu öne sürüyor.

Dosyaya göre İsrail, Orta Doğu'da Dürziler ve Ermeniler gibi azınlıklar üzerinden etki alanını genişletirken, Türkiye ve Suriye'de Kürtler, İspanya'da Katalanlar ve Balkanlar'da Bektaşiler (Baba Mondi gözetiminde "Bektaşi Mikro Devleti" kararı) üzerinde de benzer çalışmalar yürütüyor.

60 hesaplık propaganda ağı tespit edildi
PKK'ya silah bırakma çağrılarının yoğunlaştığı dönemden itibaren İsrail'in sosyal medya faaliyetleri mercek altına alındı. İncelemede, 60 civarında "Kürdistan destekçisi" hesabın organize bir şekilde, soykırımcı İsrail yanlısı ve benzer söylemleri kullandığı tespit edildi. Bu hesapların, özellikle PKK'nın Türk devletiyle diyalog kurmasından rahatsızlık duyan Kürt profilleriyle irtibat kurularak İsrail gözetiminde kurulduğu ve yönlendirildiği iddia ediliyor.

Propaganda dilinde öne çıkan ve çözüm sürecini sabote etmeyi amaçlayan ortak temalar şunlar:
-
"Kürdistan-İsrail Kardeşliği"
-
"Kürtlerin Koruyucusu İsrail"
-
"Dürzi-Kürt-İsrail Birliği"
-
"Liderimiz Mazlum Kobani"

Bu hesaplar, "İsrail bu barbar Türk devletiyle aynı kefeye konulamaz, onurlu İsrail halkını Kürtler olarak selamlıyoruz." gibi, bölge gerçekliğiyle uyuşmayan ve yapay duran metinlerle Kürt toplumunu manipüle etmeye çalışıyor. Ayrıca, işgalci İsrail'in Dürzilere verdiği desteğin abartılarak, Kürtler için İsrail ile bağ kurmanın "hayat damarı" olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor.

Öcalan yerine Kobani vurgusu ve Netanyahu kabinesi kaygısı
Terör örgütü PKK'nın savaş yoluyla sonuç alamayacağını anlayıp çözüm arayışına girmesi, işgalci İsrail destekli bu ağı rahatsız etti. Propaganda, Teröristbaşı Öcalan yerine YPG elebaşı Mazlum Kobani'ye destek paylaşımlarına kaydırıldı. Bu stratejik değişiklik, işgalci İsrail'in, bölgede bir aparat olarak görmeyi planladığı "Kürdistan projesinin" Türkiye ve Kürtler arasında bir çözümle saf dışı kalmasından duyduğu tedirginliğe bağlanıyor.

Dosyada, Netanyahu kabinesinde etkin bir isim olan Amihay Şikli'nin de görevi devraldığı ve sosyal medya paylaşımlarının büyük çoğunluğunda Türkiye'nin Kıbrıs, Yunanistan, Akdeniz ve Kürt meselesi gibi dış politika konularına odaklandığı belirtiliyor. Bu durum, İsrail'in bu konudaki stratejik kaygısının siyasetin en üst katmanında olduğunu gösteriyor.
Sonuç olarak dosya, Anadolu'nun kadim halkı olan Kürtlerin, bölgeyi karıştırma ve ayrıştırma amacı güden bu yabancı emellerin bir parçası olmama çağrısıyla sonlanıyor.





